Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Temmuz, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

GEZELİM-GÖRELİM-YİYELİM (!)

Farklı kültürleri tanımak, değişik yerler gezmek-görmek, insanın ufkunu genişletiyor diyorlar ya; yalan. Elbette gezelim-görelim-yiyelim(!) tarzında çok şey katıyordur :-) Ukalalık yapmak istemiyorum; ama gözlemlediğim kadarıyla öyle ne yazık ki. Gitmeden önceki hallerini biliyorum, dönünce gittikleri gibi döndüklerini görünce hayal kırıklığına uğruyorum nedense. Üstüme ne vazifeyse, bilgelik katıp kendilerine dönmelerini bekliyorum galiba :) Mutlaka farkındalığı yüksek insanlarda durum böyle değildir. Şimdi herkesi bir tutmak yanlış olur. Demek ki düşünebilmek için, bakış açımızı genişletebilmek için, bir basamak daha yukarı çıkabilmek için kilometreler gitmeye gerek yok bazen. İnsan odadan odaya geçerken de bilgece düşünebilir :-) Bunları düşünürken Elif Şafak'ın bir yazısı geldi aklıma. 'Ermek ya da Erememek'. Hindistan'a gidip, iki ay inzivaya çekilip, geri dönen bir arkadaşını ziyarete gidiyor Elif Şafak. Arkadaşı, mutfaktan iki tepsi ayıklanmamış, ku...

YİNE SEVDİM

Yaşlıları çok seviyorum, bu akşam bir kere daha emin oldum. Akşam iş çıkışı, eve gitmeden, markete uğrayayım dedim. Yorgun ve dalgın bir şekilde yürüyorum, başım yere bakıyor-muş. Tanımadığım bir teyze yanımdan geçerken "Çok mu yorgunsun, gözün kapalı?" dedi. Birkaç adım geçmiştim, ona doğru döndüm, gülümsedim. Ben gülümseyince, yanıma geldi "Gözlerin kapalı gidiyorsun, yorgun olanın gözü kapanır" dedi. "Yoruldum teyzecim, işten geliyorum" dedim. Sonra nedense, teyze beni kırdığını düşündü. "Kızım, darılmadın değil mi bana, öyle dedim, diye" dedi. "Yok teyzecim, olur mu hiç" dedim. Sonra sarıldı, öptü beni, birden çok sevdim teyzeyi, anneannemi hatırladım. İyimser, tonton, tatlı dilli yaşlıları çok seviyorum. Anneannemin önümüzdeki ay, ölüm yıldönümü, ağzından dua eksik olmayan, sakin, pırıl pırıl, giyinmeyi ve gezmeyi çok seven biriydi. Aile büyüklerinin, insanın hayatında önemli bir yere sahip olduklarını düşünüyorum. Birle...

ZAMAN MAKİNESİ YAPILSIN ARTIK :)

Hiç bir bebeğin gelişimini gözlemleme fırsatınız oldu mu? Büyük yeğenimin bebekliğinde, benim bir süre oldu. Doğduğunda sıfır, hiç bir şey bilmiyor ve sonra gün gün, saat saat büyüyor. Gülmesi bile hayret verici bir olay oluyor yakınındakiler için, 'Aaaa bana güldü!!' :-) Bebek sevmeyen ya da yakınında olmayan biri için ne kadar sıradan bir şey.  Bebeklerle başladım; ama aslında bebekler değildi bu yazının sebebi. Yetişkinler ve yaşlılar. Onlarda durum tam tersi, belli bir yaştan sonra yaş aldıkça küçülüyorlar. Çocuk gibi, birşeylere hayret edip, çocuk gibi saçmalıyorlar. Yani durum, 'Benjamin Butto'nun Tuhaf Hikayesi' gibi olmasa da, yaşlandıkça küçülüyoruz işte. Bir bebeğin, gözünüzün önünde büyümesi ne kadar heyecan ve mutluluk verici ise; bir yetişkinin yakınınızda 'büyümesi' de tam tersi, üzücü. Hep öyle kalsalar istiyorsunuz... Yazmayalı uzun bir zaman oldu. Şöyle çatlak patlak bir şeyler yazmak isterken drama boğulduk yine :) ...