“Bu kitabı Sgk Narlıdere Dinlenme Bakımevi’ne girmek istediğimi söylediğim zaman ‘Hayırrr!’ diye itiraz eden, beni bu isteğimden vazgeçirmek için pek çok öneriler sunan çocuklarıma ve torunlarıma adıyorum. Dışarıdan bizim yaşantımızı bilmeden, ‘Bakacak kimsen yok muydu? Aman! Allah beni huzurevine düşmekten korusun!’ diyenlerin düşüncelerini değiştirmek için bu kitabı yazdım.” diyor yazarımız Sevil Yalçınduran. Kitabı okuyana kadar hiç bu açıdan düşünmemiştim. Geçen yıl, üyesi olduğum bir dernekle yaptığımız, huzurevi ziyaretini hatırladım sonra. Adını sorduğumuzda söylemeye çekinen, teyzelerimiz ve amcalarımız, ellerine mikrofunu alıp, şiir, şarkı, mani ne biliyorlarsa, çocuk heyecanıyla söylemek için yarıştılar birbirleri ile. Yazarımız da, bir çoğunun gençken yapamadığı pek çok şeyi, geç de olsa orada yapma fırsatı bulduğunu anlatıyor. Halkeğitim kendilerine çok güzel imkanlar sağlamış. Türk Sanat Müziği, Türk Halk Müziği koroları, tiyatro kursları gibi. Hobi odası
Özgürlük Alanım ~~ Söylemek istediklerim 140 karaktere sığmayınca blog açmaya karar verdim :) Yazmak güzel bir düşünce şekli. Unuttuklarımı hatırlatan ve bana kendimi iyi hissettiren bir eylem. Hayatın içinden..