Ana içeriğe atla

BİZE BİRAZ ÇOCUK GÜCÜ GEREK




Yaklaşık on gündür yeğenlerimi görmemiştim. Bugün biraz onlarla vakit geçirdim, çok özlemişim. Çocukların ne güzel bir hayal gücü var, cesurca, korkusuzca, saf bir içtenlikle düşünüyorlar ve istiyorlar. Bir çocuk bir şey anlatırken dikkat edin. Nasıl heyecan ve coşkuyla, gözleri parlıyor anlatırken; çünkü inancı tam. Fantastik bir dünyada yaşıyorlar. İmkansızın anlamını bilmiyorlar, sadece o an gözünde canlandırdığına inanıyor.  Bazen bizim de ihtiyacımız olan bu sanırım.  Saf kalple, inanarak, heyecan ve coşkuyla istemek. Yeğenim yedi ya da sekiz yaşına girdiği seneydi sanırım, bir an önce büyümek istediğini anlatıyordu. Sebebini sordum. 'İstediği zaman, istediği kadar dondurma yemek ve alabilmek.' Buymuş sebebi. Çocuklar için, sadece bizim basit gördüğümüz konular zor. Diğer her şeyi öyle kolay kurguluyorlar ki, tam istedikleri gibi.

Ben de biraz hayalperest bir çocuktum. Ben daha çok okuduğum kitaplardan etkileniyordum sanırım. Çocukluğumda şimdikinden daha düzenli kitap okuduğumu hatırlıyorum. Birinci sınıfta öğretmenimiz, tahtaya yazdığını okuyana kitap veriyordu, ödül olarak. O kitabı almak beni çok mutlu etmişti, heyecanımı hala hatırlarım. Aklımda kalan küçük bir ayrıntıdır. Annem, okumayı sevdiğimi görünce, bana sık sık kitap alırdı. Dünya Klasikleri ve Kemalettin Tuğcu romanlarınının tümünü okumuşumdur. Kemalettin Tuğcu kitapları, yakın bir geçmişte yasaklanmıştır. Fazla dramatik olduğu için, çocukların okuması sakıncalı bulunmuş. Düşününce şimdi, Kemalettin Tuğcu okuyan bir çocuğun hayalleri beni korkuttu :-)


Düzeltme: Kemalettin Tuğcu kitapları bir ara yasaklanmıştı; ama şu an satışı devam ediyormuş.






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SEN KİMSİN?

Az önce bir sitede gezinirken, Kürk Mantolu Madonna kitabı geldi aklıma. Kitabı okuyanlar Raif Efendi'yi bilir onun günlüğünde yazdıklarını okuyana kadar, onu içine kapanık, silik, ekmek kavgasında biri olarak tanırız.   Baktığım sitede de, yazıları yazanların fotoğrafları vardı, ilk baktığımda sıradan fotoğraflar gibi geldi. "Aa bu çocuk mu? bu adam mı yazmış" dedim. Sonra merak ettim, yazılarına bakayım, dedim. Yazıları okuyunca fotoğraflarla aramda duygusal bir bağlantı oluştu, o insana başka bir gözle bakmaya başladım. Yazıyı yazan insan o fotoğraftakiydi işte, o cümleleri kuran, özlemleri olan, hayalkırıklıkları yaşayan, anıları olan, hikayesi olan bir insan.. Tanıştığımız ya da uzun zamandır tanıdığımız aslında sadece tanıdığımızı sandığımız birçok insanda da böyle değil mi? Mesela ben herkesle herşeyini paylaşmayı çok sevmeyen biriyim, merak edenlerle değil, değer verenlerle daha yakın arkadaşlıklar kurmayı tercih ederim. Bu sebeple de bazılarına göre h...

NASIL BULMAK İSTİYORSAK ÖYLE BIRAKALIM

Bugün Aktif Felsefe Derneği ile çevre temizliği yaptık. 27 kişiymişiz, fena bir sayı değil aslında, çevre temizliği etkinliği olduğunu düşünürsek. İlk başta bir şey yok gibi gözüküyordu, sonra bir baktım traktörde bir çöp yığını oluşmuş torba torba. İnsanlar neler neler atmışlar, acaba bugün bizimle orada olup çöp toplasalardı, tekrar atarlar mıydı? merak ettim... Umursamazlık, nasıl olsa arkadan biri toplayacak, zaten bizden önce de atılmış, vb.gibi düşüncelerle bu saygısızlık yapılıyor. Ben bunu öncelikle kendine saygısızlık olarak görüyorum. Bir de şu var, iş hayatında da çok rahatsız olduğum bir konuydu. İnsanlar tek tek çok iyi; ama bir araya geldiklerinde korkunç olabiliyorlar. Ortak kullanım alanlarının kullanımı konusunda da bu geçerli..Evinde hijyen hastası kesilen biri, ortak kullanım alanlarını kullanırken inanılmaz davranıyor. Kendi yaptığının anlaşılmayacağı rahatlığı mı? yoksa başka biri temizleyecek nasılsa mantığı mı? ya da her ikisi..  Sınırlı bir alanı temiz...

BİR KİTAP - ROMANTİKA

Size Romantika’yı anlatmaya çalışacağım desem, umursamayacaksınız, biliyorum. Şu Çılgın Türkler’in yazarı, Turgut Özakman’ın yazdığı bir kitap dersem? Turgut Özakman’dan romantik bir aşk hikayesi. İlk basım tarihi Ocak 2000, benim okuduğum ise yedinci baskısı. Yaklaşık beş yıldır aklımda; ama bir türlü alıp okuyamamıştım, hep araya başka kitaplar girdi, unuttum. Romantika, yazarımızın ikinci kitabıdır. Yazarımızın, Diriliş-Çanakkale, Cumhuriyet-Türk Mucizesi gibi çok değerli kitapları bazı kitaplarındandır. 28 Eylül 2013’te, 83 yaşında vefat etmiştir. Geçen yine farklı bir kitabı almak için gitmiştim, yokmuş, rafta Romantika’ya takıldım, aradığım kitap da yoktu, demek bu kitabı okuma zamanım gelmişti. Elime aldım, sayfalarını çevirdim, beni saracak gibi hissettim, kitap kapağı da çok güzel. Kabartma şeklinde iki kelebek.  Hikayeyi romanımızın kahramanı Doğan Hoca’nın kızı Şirin’den dinliyoruz. Doğan Hoca 1960’lı yıllarda, sanat tarihi kürsüsünde aydın bir doçenttir. Sağ-sol...