Ana içeriğe atla

İNSANIN CANININ ÇOK SIKILDIĞI YAŞLAR



Onbeşli yaşlarımı hatırladım bugün, hatta tam onbeş kısmını. Nereden, ne sebeple hatırladım bilmiyorum. O yaşlarda Zonguldak'ta yaşıyordum. Dört katlı bir apartmanın giriş katında oturuyorduk, evin önünde küçük bir bahçe vardı. Sağımızda üç katlı bir apartman vardı. Her bir kat birbirinden bağımsızdı. Alt katta genç evli bir abla vardı, onu çok severdik. Rize'li komik biriydi. Orta katta ise, bir dairede altmışlı yaşlarında bir teyzemiz vardı. Allah huzur içinde yatırsın, çok tatlı, şeker gibi biriydi. Kafa dengiydi, onbeşli yaşlarda bazılarının canı çok sıkılır, ne yapacağını bilemez. Ben de öyleydim :-) Annemi kandıramazsak, o teyzeye söylerdik, sahile vb. bir yerlere gitmek için. Onun bitişiğindeki dairede de, Erzurum'dan gelmiş bir aile yaşardı. Üç tane kızı vardı ve tuvalet camları bizim sokak kapımıza bakıyordu. Bizim kapı zili çalmışsa ya da kapı açılmışsa ve lavobada biri varsa mutlaka kafasını bir çıkarırdı oradan :-)(anne veya üç kızından biri) 


Sol tarafımızda küçük bir bahçe içerisinde, müstakil bir ev vardı. Orada da yaşlı bir teyze ile yeğeni Melih abi yaşardı. Teyze pek kimse ile komşuluk yapmazdı o sebeple tam hatırlamıyorum yeğeni miydi? Yeğeni askerden yeni gelmişti. Çalışmadığını hatırlıyorum bir de mahallenin en yakışıklı delikanlısı olduğunu. Gerçekten yakışıklı mıydı yoksa onbeş yaşın verdiği bir saflıktan mı bana öyle geliyordu bilmiyorum :-) Evde olduğu zamanlar pencereyi açar, o zamanın popüler müziklerini son ses dinlerdi. Komşular da alışmıştı ona demek, kimse şikayetçi olmazdı. Melih abi ye mi hayrandım? dinlediği müziklere mi? onu da bilmiyorum. 
Aklıma gelince gülümsetti beni yine, oldukça renkli bir mahalleymiş :-)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİR KİTAP - ROMANTİKA

Size Romantika’yı anlatmaya çalışacağım desem, umursamayacaksınız, biliyorum. Şu Çılgın Türkler’in yazarı, Turgut Özakman’ın yazdığı bir kitap dersem? Turgut Özakman’dan romantik bir aşk hikayesi. İlk basım tarihi Ocak 2000, benim okuduğum ise yedinci baskısı. Yaklaşık beş yıldır aklımda; ama bir türlü alıp okuyamamıştım, hep araya başka kitaplar girdi, unuttum. Romantika, yazarımızın ikinci kitabıdır. Yazarımızın, Diriliş-Çanakkale, Cumhuriyet-Türk Mucizesi gibi çok değerli kitapları bazı kitaplarındandır. 28 Eylül 2013’te, 83 yaşında vefat etmiştir. Geçen yine farklı bir kitabı almak için gitmiştim, yokmuş, rafta Romantika’ya takıldım, aradığım kitap da yoktu, demek bu kitabı okuma zamanım gelmişti. Elime aldım, sayfalarını çevirdim, beni saracak gibi hissettim, kitap kapağı da çok güzel. Kabartma şeklinde iki kelebek.  Hikayeyi romanımızın kahramanı Doğan Hoca’nın kızı Şirin’den dinliyoruz. Doğan Hoca 1960’lı yıllarda, sanat tarihi kürsüsünde aydın bir doçenttir. Sağ-sol çat

BİR KİTAP - KORKU - OSHO

Osho’yu bilmeyenimiz yoktur. Daha çocuk denecek yaşlarda, başkaları tarafından ezberletileni kabullenmektense, kendi gerçekliğini deneyimlemeyi tercih etmiştir. Kendisi ‘Asi Ruh’ olarak da anılıyor. 1931 yılında Hindistan’da doğmuştur. Tüm Hindistan’ı dolaşarak, tutucu din adamlarına meydan okumuştur. Hiçbir geleneğe ait olmadığını söyleyen Osho’nun, öğrencilerine ve dünyanın her yerindeki sevenlerine yaptığı konuşmalar otuzdan fazla dile çevrilmiş, altı yüzden fazla cilt halinde yayımlanmıştır. 1985 yılında yılında göçmenlik yasalarını ihlal etmek suçlamasıyla gözaltına alınmış ve bu sırada yavaş yavaş zehirlendiği söylenmiştir. Osho, Doğu’nun meditasyon teknikleri ile Batı’nın terapi yöntemlerine yepyeni bir bakış açısı getirmiştir. Toplum, din, politika, felsefe, psikoloji ve insanın varoluş ilişkisini ele alan Osho, bu konularda ileri sürdüğü oldukça cesur ve kalıpları kıran savları, söylemleri ve iddiaları ile birçok otoritenin tepkisini çekmiştir. Bazen dine karşı bazen dinin

"BOŞ KAYIK"

Karşı kıyısına geçiyorsa insan bir ırmağın Ve kendi sandalına boş bir kayık çarparsa, Aksi bir insan olmasına rağmen Çok öfkelenmeyecektir. Ancak kayıkta bir insan görürse Uzak durması için bağıracaktır ona. Feryadı duyulmazsa, tekrar bağıracaktır, Ve bir daha ve lanet okumaya başlayacaktır. Ve bunların hepsi kayıkta biri olduğu için. Eğer kayık boş olsaydı, Bağırmayacak ve öfkelenmeyecekti. Boşaltabilirsen kayığını Dünya ırmağını geçerken, Kimse sana engel olmayacak, Kimse sana zarar vermeye çalışmayacaktır.                                                     OSHO Bu şiiri ilk okuduğumda çok sevmiştim, bugün bir dostum, Osho'nun 'Boş Kayık' kitabından bir şey paylaşmış, onu okuyunca, hemen aklıma bu şiiri geldi. Okuyunca tekrar sevdim, hatta daha çok sevdim. İnsanın, bazen bazı şeyleri anlamlandırışı, yorumlayışı, zaman içerisinde değişebiliyor.