Ana içeriğe atla

KALEİÇİ MACERALARIM - 1



Kaleiçi' ni severim ama nedense çok bilmem ve sayılı gitmişimdir. Geçen gün yürüyüş yaparken yolumuz düştü. Fal bakanlardan birine yakalandım. Önde teyzem ve annem vardı, ilk ışığı onlarda gördü, onlar falcı da ışık görmedikleri için umursamadılar, arkada beni yakaladı 'kesin sana bakmam lazım' deyip itiraz etmeme aldırmadan elimi tutttu zorla. Normal şartlarda bunu yapamazdı ama o gün fazla mı yumuşak yüzlüydüm bilmiyorum. Benim ' üzerimde param yok' sözüme aldırmadan '3 lira, beğenmezsen bedava' dedi. Bizimkiler, kanmayacağımı bildiklerinden önden önden gittiler. Herkese söylenebilecek, standart ve pozitif falıma baktı ablam ' sonra nazar var dur sana nazar duası okuyayım' dedi. Çaresiz bir şekilde kabul ettim, zaten başka şansım yoktu. Mani-tekerleme arası cümleleri peşpeşe sıraladı, en son cümle çok güzeldi yalnız. 'Tavuk parası helal olsun mu', helal olsun diyemedim :-)


İşin komiği, 50 TL. dışında sadece 1,5 Liram .var, utanmadan onu çıkardım verdim :-) Ben cüzdanımı çıkarırken 'bozuk olmasın, kağıt olsun' diye uyarmıştı da üstelik beni. 'Kağıt param yok' diye, yalan da söyledim mi üstüne. Falına baktır, nazar tekerlemesi okut, üstüne sakız parası ver.


Onlar da öğrenmişler yalnız, evrene pozitif mesajlar göndermeyi. Ne yalan söyleyeyim, söyledikleri hoşuma gitmedi değil :-)




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİR KİTAP - ROMANTİKA

Size Romantika’yı anlatmaya çalışacağım desem, umursamayacaksınız, biliyorum. Şu Çılgın Türkler’in yazarı, Turgut Özakman’ın yazdığı bir kitap dersem? Turgut Özakman’dan romantik bir aşk hikayesi. İlk basım tarihi Ocak 2000, benim okuduğum ise yedinci baskısı. Yaklaşık beş yıldır aklımda; ama bir türlü alıp okuyamamıştım, hep araya başka kitaplar girdi, unuttum. Romantika, yazarımızın ikinci kitabıdır. Yazarımızın, Diriliş-Çanakkale, Cumhuriyet-Türk Mucizesi gibi çok değerli kitapları bazı kitaplarındandır. 28 Eylül 2013’te, 83 yaşında vefat etmiştir. Geçen yine farklı bir kitabı almak için gitmiştim, yokmuş, rafta Romantika’ya takıldım, aradığım kitap da yoktu, demek bu kitabı okuma zamanım gelmişti. Elime aldım, sayfalarını çevirdim, beni saracak gibi hissettim, kitap kapağı da çok güzel. Kabartma şeklinde iki kelebek.  Hikayeyi romanımızın kahramanı Doğan Hoca’nın kızı Şirin’den dinliyoruz. Doğan Hoca 1960’lı yıllarda, sanat tarihi kürsüsünde aydın bir doçenttir. Sağ-sol çat

BİR KİTAP - KORKU - OSHO

Osho’yu bilmeyenimiz yoktur. Daha çocuk denecek yaşlarda, başkaları tarafından ezberletileni kabullenmektense, kendi gerçekliğini deneyimlemeyi tercih etmiştir. Kendisi ‘Asi Ruh’ olarak da anılıyor. 1931 yılında Hindistan’da doğmuştur. Tüm Hindistan’ı dolaşarak, tutucu din adamlarına meydan okumuştur. Hiçbir geleneğe ait olmadığını söyleyen Osho’nun, öğrencilerine ve dünyanın her yerindeki sevenlerine yaptığı konuşmalar otuzdan fazla dile çevrilmiş, altı yüzden fazla cilt halinde yayımlanmıştır. 1985 yılında yılında göçmenlik yasalarını ihlal etmek suçlamasıyla gözaltına alınmış ve bu sırada yavaş yavaş zehirlendiği söylenmiştir. Osho, Doğu’nun meditasyon teknikleri ile Batı’nın terapi yöntemlerine yepyeni bir bakış açısı getirmiştir. Toplum, din, politika, felsefe, psikoloji ve insanın varoluş ilişkisini ele alan Osho, bu konularda ileri sürdüğü oldukça cesur ve kalıpları kıran savları, söylemleri ve iddiaları ile birçok otoritenin tepkisini çekmiştir. Bazen dine karşı bazen dinin

NASIL BULMAK İSTİYORSAK ÖYLE BIRAKALIM

Bugün Aktif Felsefe Derneği ile çevre temizliği yaptık. 27 kişiymişiz, fena bir sayı değil aslında, çevre temizliği etkinliği olduğunu düşünürsek. İlk başta bir şey yok gibi gözüküyordu, sonra bir baktım traktörde bir çöp yığını oluşmuş torba torba. İnsanlar neler neler atmışlar, acaba bugün bizimle orada olup çöp toplasalardı, tekrar atarlar mıydı? merak ettim... Umursamazlık, nasıl olsa arkadan biri toplayacak, zaten bizden önce de atılmış, vb.gibi düşüncelerle bu saygısızlık yapılıyor. Ben bunu öncelikle kendine saygısızlık olarak görüyorum. Bir de şu var, iş hayatında da çok rahatsız olduğum bir konuydu. İnsanlar tek tek çok iyi; ama bir araya geldiklerinde korkunç olabiliyorlar. Ortak kullanım alanlarının kullanımı konusunda da bu geçerli..Evinde hijyen hastası kesilen biri, ortak kullanım alanlarını kullanırken inanılmaz davranıyor. Kendi yaptığının anlaşılmayacağı rahatlığı mı? yoksa başka biri temizleyecek nasılsa mantığı mı? ya da her ikisi..  Sınırlı bir alanı temizleme