Ana içeriğe atla

İÇİMİZDEKİ CANAVAR



 

Yazmak iyi bir iletişim aracı değil, her şeyi ters-düz edebiliyor; ama kendini anlamak ve düşünmek için iyi bir araç. Yazdığım zaman farkettim ki iyi hissediyorum, kendi kendime yazdığımda, mesaj verme kaygısı olmadan yazdığımda özellikle. Artık hissettiğimi anlatmak için, kendi sözlerimi yazmak istiyorum çoğunlukla.. Bazen tüm içtenliğiyle, çok güzel bir şey paylaşıyor insan; ama okuyanı bırak, yazan bile yazdığını ikinci bir kez okuduğunda farklı bir anlamı oluyor :)... yanlış anladığında kendi kendine soruyorsun kendin cevaplıyorsun, o sebeple kötü bir iletişim aracı.

Ne zamandır "İçimizdeki canavar" dan bahsetmek istiyordum aslında.  Zaman zaman aklıma bir şeyler geldiğinde not alıyorum. Bunu da not almışım bir süre önce. Kendimi iyi bir insan olarak tarif edebilirim sorsanız. İçimdeki canavar ortaya çıktığı anları saymazsak :) Geçen bir konuda ve hatta daha farklı zamanlarda farklı olaylardaki tepkilerimden rahatsız oldum. Bazen ne oluyorsa işte oluyor, içimizdeki canavar ortaya çıkıyor ve bizim yerimizi alıyor. Bu sadece ben de olmuyor, hepimizde var. Olmayan insanlar da var, çok az da olsa. Ve ben, o olmayan birinin iyi davranışı sayesinde birden kendime geldim. Nasıl biriydik unutuyoruz bazen, bizim yerimize o içimizdeki canavar nasıl isterse öyle davranıyor o an. Kalp kırmak ve kazanmak öyle kolay ki. Kırmak mutlu etmiyor beni, haklı bile olsam rahatsızlık hissediyorum sonra. Unuttuğum iyi bir şeyi etrafımdaki insanlarda gördüğüm zaman çok mutlu oluyorum. Bunun olması büyük bir şans diye düşünüyorum. Genel olarak sevmediğim özellikleri olan biri sayesinde bile,  unuttuğum iyi bir şeyleri hatırlayabileceğimi biliyorum artık. Her insanda iyi bir taraf var, farkedebilirsek ne mutlu bize.




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİR KİTAP - ROMANTİKA

Size Romantika’yı anlatmaya çalışacağım desem, umursamayacaksınız, biliyorum. Şu Çılgın Türkler’in yazarı, Turgut Özakman’ın yazdığı bir kitap dersem? Turgut Özakman’dan romantik bir aşk hikayesi. İlk basım tarihi Ocak 2000, benim okuduğum ise yedinci baskısı. Yaklaşık beş yıldır aklımda; ama bir türlü alıp okuyamamıştım, hep araya başka kitaplar girdi, unuttum. Romantika, yazarımızın ikinci kitabıdır. Yazarımızın, Diriliş-Çanakkale, Cumhuriyet-Türk Mucizesi gibi çok değerli kitapları bazı kitaplarındandır. 28 Eylül 2013’te, 83 yaşında vefat etmiştir. Geçen yine farklı bir kitabı almak için gitmiştim, yokmuş, rafta Romantika’ya takıldım, aradığım kitap da yoktu, demek bu kitabı okuma zamanım gelmişti. Elime aldım, sayfalarını çevirdim, beni saracak gibi hissettim, kitap kapağı da çok güzel. Kabartma şeklinde iki kelebek.  Hikayeyi romanımızın kahramanı Doğan Hoca’nın kızı Şirin’den dinliyoruz. Doğan Hoca 1960’lı yıllarda, sanat tarihi kürsüsünde aydın bir doçenttir. Sağ-sol çat

BİR KİTAP - KORKU - OSHO

Osho’yu bilmeyenimiz yoktur. Daha çocuk denecek yaşlarda, başkaları tarafından ezberletileni kabullenmektense, kendi gerçekliğini deneyimlemeyi tercih etmiştir. Kendisi ‘Asi Ruh’ olarak da anılıyor. 1931 yılında Hindistan’da doğmuştur. Tüm Hindistan’ı dolaşarak, tutucu din adamlarına meydan okumuştur. Hiçbir geleneğe ait olmadığını söyleyen Osho’nun, öğrencilerine ve dünyanın her yerindeki sevenlerine yaptığı konuşmalar otuzdan fazla dile çevrilmiş, altı yüzden fazla cilt halinde yayımlanmıştır. 1985 yılında yılında göçmenlik yasalarını ihlal etmek suçlamasıyla gözaltına alınmış ve bu sırada yavaş yavaş zehirlendiği söylenmiştir. Osho, Doğu’nun meditasyon teknikleri ile Batı’nın terapi yöntemlerine yepyeni bir bakış açısı getirmiştir. Toplum, din, politika, felsefe, psikoloji ve insanın varoluş ilişkisini ele alan Osho, bu konularda ileri sürdüğü oldukça cesur ve kalıpları kıran savları, söylemleri ve iddiaları ile birçok otoritenin tepkisini çekmiştir. Bazen dine karşı bazen dinin

"BOŞ KAYIK"

Karşı kıyısına geçiyorsa insan bir ırmağın Ve kendi sandalına boş bir kayık çarparsa, Aksi bir insan olmasına rağmen Çok öfkelenmeyecektir. Ancak kayıkta bir insan görürse Uzak durması için bağıracaktır ona. Feryadı duyulmazsa, tekrar bağıracaktır, Ve bir daha ve lanet okumaya başlayacaktır. Ve bunların hepsi kayıkta biri olduğu için. Eğer kayık boş olsaydı, Bağırmayacak ve öfkelenmeyecekti. Boşaltabilirsen kayığını Dünya ırmağını geçerken, Kimse sana engel olmayacak, Kimse sana zarar vermeye çalışmayacaktır.                                                     OSHO Bu şiiri ilk okuduğumda çok sevmiştim, bugün bir dostum, Osho'nun 'Boş Kayık' kitabından bir şey paylaşmış, onu okuyunca, hemen aklıma bu şiiri geldi. Okuyunca tekrar sevdim, hatta daha çok sevdim. İnsanın, bazen bazı şeyleri anlamlandırışı, yorumlayışı, zaman içerisinde değişebiliyor.