Hayvan sevgisi üzerine, ne zamandır bir şeyler yazmak istiyordum. Sokak kedim var, buraya fotoğrafını eklediğim. Sokakta çok kedi var biliyorum; ama bu o kadar tatlı birşey ki, sokakta olmasına üzülüyorum. Sokaktaki kedileri yaklaşık bir yıldır sevmiyordum; çünkü daha önce de böyle bir sokak kedim olmuştu. Siyah-beyazlı bir tekir, mavi gözlü. Sonra kayboldu. Neden kaybolduğunu bilmeyince üzülüyor insan. Birilerinin alıp evine götürmüş olmasını umdum. O zamandan beridir ilgilenmemeye çalışıyordum. Bu kediciği görene kadar. Yün yumağı gibi olmuş, bu son hali değil, küçücük bir kafa, kabarık kabarık tüyler. İlk zamanlar sevmek istediğimde korkmuştu, alıştı artık bana, kaçmıyor. Sokak hayvanları genelde böyle, hem ilgilenmenizi, sevmenizi istiyorlar, hem de güvenemiyorlar, ürkekler. Ne kadar tanıdık bir durum değil mi (!)
Pet shoplardaki hayvanların durumu, sokaktakilerden daha içler acısı. Yarım metrelik bir alanda uyuşturulup, bazıları Antalya sıcağında, güneşe karşı vitrinlerde bekletiliyor. Bir yasa çıksa da, uygun şartlar olmadıkça bu şekilde dükkanlar kapansa tamamen
Aslında sorsanız köpekleri tercih ederim; ama bahçeli bir ev lazım onun için, evde olmaz. Kediler farklı olsa da evde bakmak çok büyük sorumluluk istiyor, uzun süreli yalnız kaldıklarında küsüyorlar. Evde kedi besledik biz. Evde yalnız kaldığım dönemlerde, iş çıkışı sırf onun için arkadaşlarımı reddedip, koştura koştura eve gittiğimi biliyorum. Çocuk gibiler, bizimki yalnız kaldığında korkuyordu, kucağa alınmayı sevmeyen kedi, yalnız kaldığı zamanlarda, eve girdiğimde nasıl birkaç dakika kucağımda kalıp, ellerini kollarıma dolardı.
Bu da bizim kedimiz, fotoğraf çok net değil gerçi, evde yalnız kalıp küstüğü zamanlardan biri. Küstüğü zaman bu pozisyonda yatardı saatlerce. Normalde sürekli hareket halinde olan bir hayvandı. Topunu getirip ayaklarınızın dibine bırakırdı, onunla oynamanız için.. Bir de artık yaşamıyor....
Yorumlar
Yorum Gönder